5 Aralık 2012 Çarşamba

ÇOCUKLARI TANIMAK NEDEN GEREKLİDİR VE ÖNEMLİDİR?
Erken çocukluk yıllarında çocuğun gelişimini büyük ölçüde etkileyecek kritik dönemler vardır.Bu dönemlerde çocuğun gelişimin temelleri atılmaktadır.Bu temeller atılırken çocuğa verilecek en doğru destek onları tanımaktan geçer,eğer bu temeller sağlam atılırsa ileriki zamanlarda çocuğun kişiliğini  büyük ölçüde etkiler.Eğer bir çocuğu tanırsak onların kendini ifade etme,sosyal ve duygusal gelişimlerine olumlu yönde destek vermiş oluruz.Çocukların tüm davranışlarını incelersek ailelere çocukları hakkında daha doğru bilgiler vererek,ailelerle iş birliği içerisinde gelişim bozuklukları,gelişim geriliğini engellemiş oluruz.Çocuğa temelleri daha sağlam atılmış bir gelecek sunmuş oluruz.

30 Kasım 2012 Cuma

ÇOCUKLARLA   İLETİŞİMZİLİK PROJESİ
ARAŞTIRMADAN ÖNCE BİLDİKLERİM
1-Çocuklarla iletişimde zorlukların çekildiği
2-Yanlış anlaşılmaların yoğunlukta olup,çocuklara yanlış davranışların arttığını.
3-Olaylar sonucunda veya başında yanlış yaklaşımların sebep olduğu gerginlik ve sıkıntıları.
ARAŞTIRIRKEN ÖĞRENDİKLERİM
1-Geçmiş zamanlarda da bazı doktor ve uzmanların çocukların gelişimini ve sağlığını etkiliyen etkinlikler de bulunup onlar için çabaladığı.
2-Erken çocukluk döneminde ki çocukların davranış ve gelişimi için gerekli önemin verilmesi ve bunun için çabalanması.

29 Kasım 2012 Perşembe

ÇOCUKLARLA İLETİŞİMSİZLİK  PROJESİ

PROBLEM
Çocuklarla iletişimsizlik.
YAPILAN PROJE
Çocuklarla doğru şekilde iletişime geçmek için oluşturular proje kitapçık çıkarma ve seminer verme.
GEREKÇE
Çocukları anlamak,çocuklarla iletişimi en doğru şekilde sağlamak.
AMAÇLARI
Sağlıklı iletişim kurmak,iletişim kavgalarını ve anlaşmazlıklarını en aza düşürmek.

10 Kasım 2012 Cumartesi


ÇOCUK RUH SAĞLIĞI SAYFA 15 ETKİNLİK CEVAPLARI

1-Bir insanın doğuştan getirdiği ve sonradan kazandığı niteliklerdir :KİŞİLİK
2-İçgüdüler iştahlar istek ve ihtiyaçları içerir :İD
3-İnsanın duygusal.hayal ve davranışsal özelliklerinin tümüdür : MİZAÇ
4-Bireyin davranışalarını kontrol edendir :SÜPEREGO
5-İç ve dış hayatın düzenleyicisidir :EGO
6-Yaşama var olmaya hizmet eder : FİZYOLOJİK
7-Kulüp arkadaş grubu kurulmasında etkilidir :İHTİYAÇ
8-Kişiye özgü davranışların bütünüdür :KARAKTER
9-Başarılı ve üstün kişi olmaktır : SAYGINLIK
10-Yaşantılar sonucu meydana gelir :SOSYAL
11-İnsanın gelişimi için gerekli koşulların eksikliğidir : İHTİYAÇ

9 Kasım 2012 Cuma

ÜLKEMİZDE GERÇEKLEŞTİRİLEN GÜNCEL VE ÖNEMLİ PROJELER-1

GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ;

Güneydoğu Anadolu Projesi, kısaca GAP, Fırat ve Dicle Nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidroelektrik santralleri ve sulama tesislerinin yanı sıra kentsel ve kırsal altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık ve diğer sektörlerin gelişmesini ve hizmetlerini kapsayan entegre projedir. Teknik özellikleri ile fiziki büyüklüklerinin yanısıra GAP, insani ve yenilikçi yaklaşımları ile de tüm dünyanın haklı ilgisini çekmektedir.

MARMARAY PROJESİ;

Marmaray, temelleri 2004 yılında atılan ve yapımı devam eden, Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı'nın altından birleştirecek, üç bölümden oluşan banliyö hattı iyileştirme projesidir. Marmaray, Manş Denizi'ndeki Eurotunnel benzeri bir demiryolu projesidir. Halkalı ile Gebze arasında çalışacaktır. Bununla beraber İstanbul metrosuna bağlantıları vardır. 1 milyon kişinin ulaşım süresini kısaltacak, enerji ve zaman tasarrufu yaptıracak proje, motorize araçların kullanımının da azalması ile hava kalitesine büyük fayda sağlayacaktır. Boğaziçi Köprüsü ve FSM Köprüsü'nün de iş yükünü azaltacaktır.

İnşaat tamamlandığında Marmaray'a bağlı hat, 1,4 km. (Tüp tünel) ve 12,2 km. (Delme tünel) TBM boğaz geçişi ve Avrupa yakasında Halkalı-Sirkeci, Anadolu yakasında Gebze-Haydarpaşa arasındaki kısımlar olmak üzere yaklaşık olarak 76 km uzunluğunda olması planlanmaktadır. Farklı kıtalardaki demiryolları İstanbul Boğazı'nın altından batırma tüp tüneller ile birleştirilecektir. Marmaray Projesi 60,46 metre ile, raylı sistemler tarafından kullanılan dünyanın en derin batırma tüneline sahiptir. Projenin kullanım ömrü 100 yıldır.

BOLU DAĞI TÜNELİ PROJESİ;

Bolu Dağı Geçişi, Gümüşova-Gerede otoyolunun 30. kilometresindeki Kaynaşlı'dan başlayarak, Doğu yönünde Asarsuyu Vadisi boyunca ilerleyip Bolu Dağı'nı bir tünelde geçer ve Yumrukaya mevkiinde sona erer.

Bu geçiş, 1977 yılında Helsinki Nihai Senedi doğrultusunda 10 Avrupa ülkesinin katılımıyla imzalanan ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı desteğinde halen devam etmekte olan TEM (Kuzey-Güney Avrupa Otoyolu) Projesi kapsamındaki, Türkiye sınırları içinde Kapıkule'den başlayıp İstanbul-Ankara üzerinden devam eden Anadolu Otoyolu'nun bir parçasını oluşturur.
Proje tarihi boyunca 12 hükumet, 16 bakan değişmiştir.




ÇEVREMİZDE GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ BİR PROJENİN ÖYKÜSÜ-2

Kâğıthane-Piyalepaşa Tüneli, İstanbul'da karayolu ulaşımında kullanılan bir geçittir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaya koyulan 7 Tepeye 7 Tünel projesi kapsamında inşa edilen tünellerin ilkidir. Yapımına 2006 yılına başlanan tünel, 4 yıllık inşaat sürecinin ardından, 14 Haziran 2010 tarihinde törenle kullanıma girdi.
Tünel, Kâğıthane yakınlarında başlayarak Okmeydanı ve D100 karayolunu alttan geçmekte ve Beyoğlu ilçesinin Kasımpaşa-Piyalepaşa semtlerinde son bulmaktadır. Gidiş ve geliş yönleri birbirinden bağımsız olarak, iki ayrı tünel hâlinde kazılmıştır. Piyalepaşa'da son bulan tünel, 2+2 şeritli, 500-600 metre uzunluğundaki bir bağlantı yoluyla Şişli'nin Bomonti semtine bağlanmaktadır. Burada, projenin ikinci ayağı olan Bomonti-Dolmabahçe Tüneli'yle birleşmektedir.
Tünelde ilk etapta yalnızca özel araçlar çalışırken; kısa süre sonra İETT'nin, tüneli kullanacak yeni bir otobüs hattı (48T) ihdas etmesiyle tünel toplu taşımacılıkta da kullanılmaya başlandı. Tünelin kullanıma girmesiyle Kâğıthane, Hamidiye ve Seyrantepe bölgelerinden Taksim ve Beşiktaş gibi önemli merkezlere ulaşmak büyük ölçüde kolaylaştı. Yoğun saatlerde 45 dakika süren Kâğıthane-Taksim arası yolu, Kâğıthane-Piyalepaşa Tüneli ve ardılı Bomonti-Dolmabahçe tüneliyle 5 dakika da almak olanaklı hâle geldi.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE PROJE İLİŞKİSİ-3

Belli bir proje yapmak için yeterli araştırma yapmak gereklidir.Araştırmalar bilimsel yönde kanıtlanabilecek rapor ve bilgiler yönünden olmalıdır.Bilimsel araştırmalar düzenli ve dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.Bilimsel araştırmalar projelerle doğrudan ilişkilidir.
 
DEPREM ÖNCESİNDE NELER YAPMALIYIZ ?
1-Deprem çantamızı hazırlamalıyız.
2-Eşyaları sabitlemeliyiz.
3-İlk yardım kursuna gidilmelidir.
4-Binalarmızı kontrol ettirmeliyiz.

DEPREM ANINDA NELER YAPMALIYIZ ?
1-Panik olmamalıyız.
2-Yakınlarımızda altına girilicek yerler varsa (masa vb.)altına girmeliyiz.
3-Deprem çantamızı yanımıza almalıyız.
4-Deprem anında yanlış birşey yapmamalıyız,dikkatli olmalıyız.

DEPREM SONRASI NELER YAPMALIYIZ ?
1-Deprem sonrası buluşacağımız yere gitmeliyiz.
2-Yakınlarımız iyimi kontrol etmeliyiz.
3-Her an yıkılıcak bir yer olabilir dikkatli ve tedbirli olmalıyız.
4-Koçük altında kaldıysak bağırarak yada düdük çalarak sesimizi duyurmalıyız.

27 Ekim 2012 Cumartesi

TELESKOP'UN İCADI


Teleskop uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey (Hollandalı gözlük üreticisi) tarafından icat edilmiş, 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa, gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan doğruya gelen, gözle görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar kainat hakkında bilgi toplamak için çok lüzumlu delillerdir. Bu deliller ya klasik manada optik teleskoplarla veya çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.
Teleskop yapı olarak objektif, oküler ve bu mercekleri muhafaza eden bir tüpten meydana gelmiştir. Objektif cinsine göre iki tür teleskop vardır. Uzaydan gelen ışıklar teleskop içinde bir aynaya çarpıp, prizmadan geçtikten sonra göze geliyorsa bu türe yansıtıcı teleskop denir. Uzaydan gelen ışıklar merceklerden doğrudan geçip göze geliyorsa bu türe de kırıcı teleskop adı verilir.
Dünyadaki en büyük yansıtıcı teleskop, Hawai'deki Keck Observatory de bulunan , Manua Kea teleskopdur. Burada çapları 10 m olan, herbiri 36 adet altıgen şekle sahip olan, bilgisayar-kontrollü aynaya sahip ve büyük bir yansıtıcı yüzey oluşturmak amacıyla birlikte çalışan iki tane teleskop vardır. Dünyadaki en büyük kırıcı teleskop ise Wisconsin'deki Yerkes Observatory de bulunan yalnızca 1 m'lik bir çapa sahip Williams Bay'dır.
Teleskopun gücü, topladığı ışık miktarıyla orantılıdır. Teleskopun objektif çapı büyüdükçe ışık toplama kabiliyeti artar. Mesela, 50 mm çaplı bir teleskop 5 mm çaplı gözbebeğine oranla (50/5)² veya 100 kat daha çok ışık toplar. Teleskoplarda yansıma kayıpları olabileceği için bu miktar yüzde on kadar azalır. Astronomlar parlaklık farklarını logaritmik artan değerler şeklinde tarif etmişlerdir. Parlaklıktaki 100 kat fark, teleskop skalasında 5 değeriyle görülür. Karanlık gecede insan gözü ışık şiddeti 5 değerli yıldızı görebilir. Kaliforniya'daki Palomar Dağında bulunan Hale Teleskopu objektif çapı 5 metredir. Bu teleskop göze nazaran bir milyon kat ışık toplar.
Teleskopta teşekkül eden görüntünün netliği atmosferin menfi yönde etkisine bağlı olarak değişir. Teleskoptaki kararlılık 2 yay saniyesi için geçerlidir. Atmosfer şartları, bazen bu açıyı 0,25 yay saniyeye kadar düşürür. Bu durumda inceleme yapılan yıldız değil de yakınındaki yıldıza ait görüntüler kaydedilebilir.
Teleskopta görülebilecek bir cisim aşağıdaki formülle ifade edilir:
Yay derecesi = 2,5 · 106 · λ / a
λ radyasyonun dalga boyu ve a teleskop objektif açıklığıdır.
Teleskopun görevleri; radyasyon toplama, çözümleme ve büyültmedir. En önemli görevi ise radyasyon toplamadır. Teleskop da apertür adı verilen mercek ya da objektif aynasının ışık toplama yüzeyi arttıkça ışık toplama gücü de artar.
Gök cismini inceleyen teleskopun dünya dönüşünü takip edecek yukarı aşağı ve yana hareket etmesi için takip düzenleri vardır. Hareketlerin çok hassas olması gerekir. Atmosfer etkilerinin de hesaba katılarak teleskop konumuna hareket verilir. Teleskop hareketleri modern teleskoplarda elektronik devreler ve bilgisayar yardımıyla yürütülür.
Radyo teleskoplar yapı olarak optik teleskoplara benzer. Uzaydan gelen elektromanyetik yayınları alabilmek için 100 metre çapında antenler kullanılır. Anten, ışığın ayna vasıtasıyle odaklanması biçiminde elektromanyetik yayını, odakları ve çok hassas radyo alıcılarında yükseltilerek incelenmesine imkân tanır.
1983 sonlarında uzay ilim adamları uzun mesafeleri daha hassas görebilmek gayesiyle çok maksatlı uzay teleskopunu dünya etrafındaki yörüngesine oturttular. Uzay teleskopu, ışığı toparlayan 2,4 metre boyunda Cassegrain reflektörü yardımıyla ultraviole astronomisinde çığır açmıştır. Bu proje NASA (National Aeronautics and Space Agency) ile ESA (European Space Agency)'nın ortak yapımıdır.
Uzay teleskopunun faaliyete geçmesiyle:
  • Gözlemler yer yüzeyinden 500 km yükseklikten gece-gündüz devam eder.
  • Atmosferin yuttuğu bazı elektromanyetik radyasyonlarla ultraviole ve infraruj ışınların bir kısmı tespit edilir. Yer yüzünden en yüksek dağ tepesinden dahi bu radyasyonlar kaydedilmemektedir.
  • Atmosferin özelliği dolayısıyle cisimlere ait görüntülerin birbirine etkisi ortadan kalkabilir. Böylece küçük bir cisimden gelen ışığın teferruatlı incelenmesi mümkün olur.
Uzay teleskopu dört ana sistemden meydana gelir:
  • Teleskop, ışığı toplayıp cihazlar bölümüne gönderir.
  • Cihazlar bölümü, teleskoptan gelen ışığı analiz eder.
  • Jeneratör, güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirerek teleskop ve cihazları besler.
  • Kontrol sistemleri, ısı ve elektrik kontrolunu yapar, dünya ile irtibat sağlar.
Uzay mekiği aracılığıyla yörüngeye yerleştirilen uzay teleskopunun çalışma süresi 15 senedir. Her 2,5 senede bir astranomlar tarafından ara bakımlarının yapılması gerekmektedir. Büyük onarımlar için uzay mekiği aracılığıyla dünyaya geri getirmek de mümkündür.
Uzay teleskopunun cihazlar bölümü ilmi araştırmaların yapılmasına yarayan 5 cins cihazdan meydana gelmiştir:
  • Geniş sahalı gezegenler kamerası. Bu kameranın görevi gezegenler arası kozmik mesafelerin tespit edilmesi ve gezegenlerin fotoğraflarının çekilmesidir.
  • Zayıf görüntüler kamerası. Bu kameranın görevi 120 ile 700 nm (denizmili) dalga boyundaki ışıkları tespit etmektir. Bu ışıklar dünya yüzeyinden en kuvvetli teleskoplarla dahi görülemez. Bu cihaz böylece galaksilerdeki yıldızların mesafelerini tayin etmekte kullanılacaktır.
  • Zayıf görüntü spektrometre. Bu cihaz 70 nm dalga boyundaki ışıkları analiz eder. Aktif galaksi merkezlerinin fiziki ve kimyevi yapıları incelenir.
  • Yüksek güçlü spektrometre. Dalga boyu 110 ile 320 nm olan ışıkları analiz eder. Yıldızlararası gazların bileşimlerini ve fiziki durumlarını incelemeye yarar. Büyük kızıl yıldızlarda kütle kaybolmasının tespiti bu spektrometreyle yapılabilmektedir.
  • Yüksek süratli fotometre. Bu cihaz uzaydaki muhtelif ışık kaynaklarının şiddetini galaksi ışıklarından süzerek ölçmeye yarar. 120 nm dalga boyundaki ışıkları 1/1000 saniyede filitreliyebilir. Atmosfer böyle bir ölçüme hiçbir zaman müsade etmez.

TELESKOP ÇEŞİTLERİ

  • Newton'un aynalı teleskopu: Isaac newton'un tasarlamış olduğu teleskop da sistem şöyledir; borunun aşağı tarafında bir içbükey objektif aynası bulunur. Bu ayna ışığı kırar ve borunun başlangıç kısmındaki herhangi bir odak noktasında toplar. Bir düz ayna 45 derecelik bir açıyla odağın ön tarafına yerleştirilmiştir. Bu ayna görüntüyü gözetleme deliğindeki mercek üzerine yansıtır.

Cassegrain Teleskobu
  • Cassegrain aynalı teleskopu: Bu sistemde ışık newton modelindekinden daha fazla bir uzaklık katetti çünkü; Guilliame cassegrain ışık demetini kendi üzerine katlama sanatını keşfetti. Böylece ışığın kendini bir noktada toplamasına gerek kalmadı.Yani teleskop kendi içinde oldukça uzun bir odak uzaklığına kavuştu da denilebilir. Bu sistemde apertürün merkezinde de bir delik bulunmakta. Işık sisteme girdikten sonra objektif tarafından odak noktasının önündeki aynaya düşürülür. Bu ayna görüntüyü apertürün merkezinde bulunan delikten geçirecek şekilde yansıtır ve objektifin arkasında bulunan gözetleme kısmının merceği üzerine gönderir.
  • Coude aynalı teleskopu: Bu teleskop Cassegrain teleskopuna bir ayna daha ekleyerek yapılmıştır. Amaç; çok daha uzun bir odak uzaklığı elde etmektir.Yine objektifdeki deliğin önüne konan bu ayna ışığı kırıp teleskop altında bulunan gözetleme bölümündeki mercek üzerine düşmesini sağlar.Böylece teleskop ışık kaynağını izlediği sürede astronomların da odakta bulunan ağır ve kompleks ölçüm aletlerinin yerlerini değiştirmelerine gerek kalmıyor.
  • Katadyoftrik (hem aynalı hem mercekli) sistemler: Aynalı ve mercekli teleskoplar gökyüzünün iyi incelenmesi adına tek başlarına yeterince iyi göstermemektedir.Mercekli teleskoplar büyük bir alanı gösterebilir fakat gece görüşlerini o kadar da iyi yansıtamaz. Gece çekilen fotoğraflar genelde çok koyudur.Aynalı teleskoplar ise renk hataları yapmamalarına karşın gösterebildikleri alan sınırlıdır. Bu sebeplerden dolayı hem ayna hem mercek bulunduran katadyoftrik sistem oluşturulmuştur. Schmidt teleskop bu özelliğe sahip olarak yıldızların, meteor ve benzerlerinin incelenmesinde oldukça faydalı bir sistemdir.       




BİLGİ İLE İLGİLİ SÖZLER

Bilgili adam güneş gibidir.girdiği yeri aydınlatır.(Zübeyr Gündüzalp)

Bilgi ışık gibidir,onu kullanırsanız parlar,kullanmazsanız söner.(Alexander Everett)

Bilgi ruhun gıdasıdır.(Sokrates)

Düşünmeden öğrenmek faydasız,öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.(Konfüçyüs)

Soruda bilgiden doğar,cevap da.(Mevlana)

Bilgi tek başına bir güçtür.(Bacon)

Bilgi bölüştükçe artan hazinedir.(Bhartrihari)

Bilgi cesaret verir,cehalet küstahlıktır.(Terry)

Her bildiğini söyleme fakat her söylediğini bil.(Marcel Lenbir)

Doğru düşünce bilgidir.(Eflatun)